Odyseus'un Karısı Penelope
Günümüzde sadakat sözcüğü anlamını ne kadar koruyor tartışılabilir. Ancak mitoloji tarihini incelediğimizde karşımıza güçlü kadın portreleri çıkıyor. Bunların içinde özellikle bir sembol olmayı başarabilen Penelope'nin hikayesi bambaşka...
Penelope Odysseus'un karısı. Homeros'un Odysseia Destanı'yla sadı, iffetli zevce sembolü oldu. Penelope kocasının 20 yıl süren yokluğunda, talibi olan bir sürü erkeği bir hile ile kendinden uzak tuttu. Kaynatası Laertes için dokumakta olduğu kefeni bitirir bitirmez içlerinden biriyle evleneceğine söz vermişti. Ama gündüzleri dokuduğunu geceleri gizlice söküyordu. Tüm taliplerini kendinden uzak tutmayı başaran Penelope için kaynanası Antikleia şöyle diyor;
Karın büyük bir sabırla bekler seni evinde,
gündüzleri ağlaya ağlaya tüketir kendini
bir geceler geçirir ki düşman başına...
Ve Penelope'den dinleyelim çok sevdiği kocasının ölüm haberini aldıktan sonra taliplerinin çıkması üzerine neler yaşadığını;
tanri bir bez dokumayı kodu aklıma ilkin,
kocaman bir tezgah kurmuştum odamda,
arşın arşın bez dokuyordum habire
taliplere de şöyle bir laf ediyordum arada bir;
"Delikanlılar, madem tanrısal Odysseus öldü,
çaresiz varacağım içinizden birine
ama ne olur bekleyin bir parça daha,
bitsin bu dokuma, boşa gitmesin bunca iplik,
bir kefen dokuyorum yiğit laertes'e
gün gelir de, ölüm onu yere sererse upuzun,
Akhalı kadınlar ne der sonra bana"
böyle derdim, kanardı bu sözlere taşkın yürekleri.
Oysa ben dokuduğum koca bezi
bir çerağ önünde sökerdim geceleri.
Kandırdım onları işte böyle tam üç yıl
ama dördüncü yıl başlayıp çatınca ilk yaz,
bir hizmetçi, saygısız bir köpek duyurur onlara bunu.
Geldiler yakaladılar beni, bağırdılar çağırdılar...
Bu yakalanışın ardından onları yarışmaya sokmak gelelir Penelope'nin aklına .. (isterseniz gerisini Odysseus destanına bırakalım...
Tabi sadakat denince akla ilk gelen Penelope'den başka kadınlar da var mitlere sevgi ve sadakatleri ile geçen;
EUADNE; Esir düşen kocası Kapaneus yakılırken kocasını çok sevdiği için, odun yığınlarını saran alevlerin içine gözünü kırpmadan atladı..
LAODAMEİA: Troya savaşında düşman topraklarına ilk ayak basan Yunanlı Protesilaos'un karısı. O karaya çıkınca öldürülen kocasının ardından öyle ağladı ki tanrılar kocasına gidip, karısının yanında bir gün kalma izni verdiler. Protesilaos yeraltı ülkesine dönerken karısı da öldü, onunla beraber gitti.
PHYLLİS: Thrakialı kral kızı. Theseus'un oğlu Demophon Troya dönüşü ona evlenme vaadetmiş ama Atina'dan uzun zaman dönmeyince Phyllis kederinden ölmüştü.