Erra Destanı
Bu destanın MÖ 9-8. yüzyıllarda derlendiği düşünülmektedir. Destan, eskiden zengin ve ünlü bir şehir olan Babil'in neden tanrılar tarafından terkedildiğini ve düşmanlar tarafından işgal edilerek, perişan bir hale geldiğini açıklamaya çalışmaktadır.
Tanrılarıların savaşçısı Erra - Nergal diye de geçer- evinde oturmaktadır, ancak kalbi savaş arzusu ile doludur. Fakat Erra bu savaş arzusunu gerçekleştirememektedir.
Erra'nın silahları, Erra'yı sürekli savaşa davet etmektedirler. Sonunda kararını veren Erra, veziri İşum'a kararını açıklar; Marduk'a karşı savaşacaktır.
Erra, Marduk'un Babil'deki tapınağına, Esagila'ya gider. Marduk'a süslü elbiselerinin kirli olduğunu ve tacının karardığını söyler. Merduk bunlarla uğraşırken o da yerleri ve gökleri yönetecektir. Ancak Marduk'un okluğunda Babil harabeye döner. Isum, Erra'nın fikrini değiştirmeye çalışır. Babil'den sonra Şippar, Uruk ve Dir de savaşa girerler.
Erra ancak savaşlarla rahatlamaktadır. En sonunda Isım Erra'yı, bütün insanlar ölürse kimsenin ona hizmet edemeyeceğini söyleyerek ikna eder. Erra da Kutka'daki tapınağına çekilir ve böylece ortalık sakinleşir.
Bu mit, savaşlara ve Babil'in yıkımına neden aramaya çalışırken ilginç bir mortif de barındırmaktadır. Bu efsanede Marduk , kudretli bir tanrı olarak değil, daha zavalı ve saf bir tanrı olarak gösterilmiştir.